17 Mayıs 2021 Pazartesi

 


Kastamonu Mutfağının Tarihine ve Bugününe Bir Bakış

Kastamonu Mutfağının Tarihi-Kısa Bir Literatür Bilgisi

Türk mutfağı geçirdiği tarihsel süreçler ve hayat bulduğu coğrafyanın etkisiyle zengin bir kültüre sahiptir. Sahip olduğu bu zenginlikler sayesinde dünya mutfakları arasında yer almaktadır. Türk mutfağının en önemli özelliğinden biri her bölgenin kendine has bir mutfak zenginliğine sahip olmasıdır. Bu çeşitlilik Türk mutfağını zenginleştiren unsurlardan biridir. Bölgeler arasındaki farklılıklar etkileşim içine de girerek mutfağı daha da zenginleştirmiştir. Sahip olunan bu özellik sadece yemeklere değil, mutfak araç gereçlerine, pişirme yöntemlerine, sofra kültürüne ve yemek isimlerinde de çeşitliliğin ortaya çıkmasına yol açmıştır. Kastamonu Türkiye’nin Batı Karadeniz bölgesinde yer alan tarihi açıdan zengin kültüre sahip bir ilimizdir. Bu zengin kültür yaşamımızı ve kültürün önemli parçası olan mutfak kültürüne de yansımıştır. Arkeolojik kazılar sonucunda elde edilen bulgular ışığında Kastamonu mutfağının M.Ö. 7000 yıllarına dayandığına dair, literatürde bilgiler yer almaktadır. Bu kazılarda, Kastamonu mutfağında ait farklı mutfak araç gereçlerine, pişirme şekillerine, saklama yöntemlerine, servis usullerine yönelik buluntular ortaya çıkmıştır. Yine bu bulgular ışığında Kastamonu mutfak kültürünün dayandığı medeniyet Hitit Medeniyeti olarak aktarılmaktadır. Hitit kalıntılarından elde dilen bilgiler doğrultusunda, Hitit halkının yaptığı yemekler, sebze çorbası olan Gangati çorbası, Keşkek, soğanlı bir yemek olan Sar, kurban yemeği olarak bilinen Hurutel, bezelyeden yapılan Tugurut, bakladan yapılan Tugugal, Malhıta ve Kraliyet Şarap Çorbası, Arabaşı, kızartılmış keçi kulağı temeği ve koyun eti ile yapılan yemekler olarak sıralanabilir. Hitit mutfağından günümüze kadar gelen bu zengin mutfak önemli aşçılar yetiştirmiştir. Osmanlı dönemine baktığımızda, saray mutfağında çalışan aşçıların genellikle Kastamonulu aşçılar oldukları bilinmektedir. Bu aşçılar kendi kültürlerine ait olan mutfak bilgilerini, saray mutfak kültürü ile birleştirmişler ve bunun sonucunda saray mutfağını 15. Ve 17. Yüzyıllar arasında ciddi bir biçimde etkilemişlerdir. (Yüce, 2018-44)

Kastamonu mutfak kültürünün bugünkü durumunu incelendiğinde et ve hamur işinin ön plana çıktığı göze çarpmaktadır. Yemek pişirmek için kullanılan araç gereçler olarak ocak ve ayaklı taşınabilen küçük bir ocak olan Maltız, odun ateşi ve kömür tercih edildiği görülmektedir. Yemek pişirilirken çoğunlukla tercih edilen yağlar, başta tereyağı ve kuyruk yağı iken, zeytinyağı da kullanılmaktadır. Farklı bir mutfak tabiri olarak karşımız çıkan Kıyma Doğraması, iç yağı ile kavrularak dondurulmuş olan kıymanın yemeğe ilave edilmesidir. Kastamonu mutfağında yoğun bir şekilde tüketilen ürünler arasında, yoğurt, süt ve çokça sarımsaklı yoğurt yer almaktadır. Bugün önemli bir miras olarak karşıma çıkan, genetiği hiçbir şekilde bozulmamış nadir ürünlerden biri olan Siyez, Kastamonu ilinin İhsaniye bölgesinin bir ürünü olarak karşımız çıkmaktadır. Bugün Siyez unu, değerli bir ürün olarak üretilmekte ve tüketilmektedir. Ayrıca bu ürün coğrafi işaretli bir üründür. Mutfak araç gereçlerine göz atıldığında bakır oldukça yaygın kullanılan bir araç olarak karşımıza çıkmaktadır. Özel olarak üretilen tirit yemeği ve mıhlama için üretilen sahan, yağ tavaları, maşrapa ve cezveler öne çıkan mutfak araç gereçlerine örnek verilebilecek ürünler arasındadır.   (Yüce, 2018-46)

Kastamonu Üniversitesi tarafından yapılan, somut olmayan kültürel değerler araştırması sonucunda elde edilen bilgilerden yola çıkarak ortaya çıkan, “Kastamonu Yemekleri” kitabında 200 civarında Kastamonu mutfağına ait yiyecek ve içecekler görsel ve tarifleri ile derlenmiştir. Bu yayında yer alan yemek ve içecek isimleri şunlardır: Taşköprü Sarımsağı, Siyez Buğdayı ve Bulguru, Tosya Sarıkılçık Pirinci, Üryani, Çekme Helva, Kastamonu Pastırması, Taşköprü Kuyu Kebabı, Kastamonu Simidi, İnebolu Ekmeği, Kestane Balı, Çatalzeytin Fındık Şekeri, Çekme Helva, Fırında Paça (Saraylı), Katmer,  Bazlamaç, Kaşık Helva, Cabada Güveç, Merdane Baklavası, Cevizli Burmalı Çörek, Patatesli Ekmek , Yaş Tarhana, Hamurlu (Ekmek-Bazlama) , Serme,  Kül Çöreği, Eğşili Pilav, Et Ekmeği (Etli Ekmek), İnebolu Güveci, Yoğurt Ekmeği, Patates Paça, Cırık Tatlısı, Baklava, Sarım Burması, Simit Tiridi, Düğün Böreği, Köy Ekmeği,  Banduma, Kanlıca Mantarı Turşusu, Ecevit Çorbası,  Ala Pilav, Kuyu Kebabı, Pastırmalı Ekmek, Siyez Ekmeği, Kalkan Balığı,  Hamsi Tava, Mezgit Balığı, Barbun Balığı,. İstavrit Balığı, Lüfer Balığı, Tavuk Kebabı, Palamut Balığı, Kestane Kebap, Tosya Keşkeği, Çiçek Bamya, Küre Mantısı, Etli Yaprak Sarma, Çatalzeytin Fındık Şekeri, Patates Tatlısı, Delioğlan (Dereoğlan) Sarığı, Kara Lahana Yaprağında Hamsi, Diken Mancarı, Lakerda, Hodan, Oğmaç Çorbası, Bulgur Mantısı, Samsı Soğan Dolması , Fırın Bidesi, Kapama, Haluşka (Çene Çarpan), Lokma (Sıkma) , Kuru Kete, Küre Kaşık Helva, Küre Usulu Gözleme, Yer Yaprağı, Sarması, Bezelye Çorbası, Kızılcık Tarhanası , Taze Fasulyeli Kızılcık Tarhanası, Pancar Kavurması, Kaygana, Sütlü Siyez Bulguru Çorbası, Mantar Mıhlaması, Mantar Paçası, Pişi Böreği , Yer Yaprağından, Dolma, Kabak Böreği , Malak Tatlısı, Ispıt Kavurması, Pırasa Dolması, Bakla Tatlısı, Kuyruklu Dolma, Çullu Börek ,Tava Çöreği, Tosya Kebabı , Tosya Pilavı,. Patat Yahnisi, Kabak Çırtması (Saçalama), Tatar Böreği, Tosya Yaprağı Sarma, Yayım Çorbası, Yumurtalı Soğanlı Hamsi Tava, Siyah Sarımsak Soslu Tavuk Kanadı, Çatalzeytin Helvası , Bozkurt Cöbüsü, Pırasalı Mısır Ekmeği , Bolet Mantarı, Köfte Paçası, Piyazlı Kıymalı Börek, Gıvrım Tatlısı, Kurutulmuş Salatalık Kabuğu Yemeği , Fasulye Çorbası, Ağlı Kebabı, Çam Pekmezi, Siyez Unundan Yoğurt Tatlısı, Kesnaş Tatlısı, Müsellim Sarma, Kıymalı Dondurma Paça, Süt Reçeli, Kastamonu Kır Pidesi, Kıyıştırık Kavurması, Üçürdüm , 239 D. Geçmiş Zaman Olur ki,  Pirinçli Paça, Bulhayır, Kıymalı Ayva, Ispanak Ekmeği, Mantar Ekmeği, Kulaklı Makarna, İç , Top Helva, Soğan Yemeği, Fakir Çorbası , Mısır Bulguru Çorbası, Kır Çorbası, Miyane Helvası , Bulamaç Çorbası , Süt Tarhanası, Ağ Armudu Tatlısı, Elma Tatlısı , Hasude , Kuru Yeşil Fasulye, Oklava Hamurlusu (Hamur Karması), Caba Ketesi, Höşmerim , Sarımsaklı Tirit, Tırış, Dutmaç , Küre Ketesi (Paça), Kara Pancar Çorbası , Ayva Yemeği, Fasulye Kavurması, Toklu Mıhlaması, Pirinç Mıhlaması, Avuz, Patates Mıhlaması, Tatar Hamuru, Kavurma, Borana, Gömeç, Malak Çorbası, Karmaç , Sıvı Çorbası, Kuru Karma, Cevizli Helva, Yumurtalı Börek, Yaban Pişirme Armudu Tatlısı , Basma Helva , Tepsi Helva (Çırpma Helva), Lob , Galle , Erfana , Değirmen Çöreği , Mayalı Peğsimet (Köy Ekmeği), Köle Hamuru, Sarımsaklı Ekmek Islaması , Ispıt Sarması , Mısır Pilavı, Akdene (Göce) Çorbası, İri Tarhana, İri Tarhana Çorbası , Kavut (Gavut), Üryani Komposto , Üryani Eriği Pestili, Enginar, Ersizlerdere İksiri, Kök Çorbası, Kızılcık Kompostosu, Kızılcık Çorbası , Kuşburnu Pelverdesi , Sarımsak Kaynatması, Kara Çorba,  Mürver Çayı , Erik Pestili , Toyga ,  Elma Eğşisi,  Kuru Pilav, Siyah Sarımsak, Cide Ceviz Helvasıdır. (Mısırlı, 2019)

Türk Patent Enstitüsü’nün ulusal çapta tescil ettiği Kastamonu iline ait Coğrafi işaretli gıda ürünleri aşağıda yer verilmiştir. Bu ürünler haricinde başvuru aşamasında olan 11 gıda ürünü daha vardır. Ayrıca Taşköprü sarımsağı Avrupa komisyonu tarafında kabul edilen Coğrafi işaretli ürünler arasında yer almaktadır.

Kastamonu

Cide Ceviz Helvası

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Daday Etli Ekmeği

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Devrekani Cırık Tatlısı

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Devrekani Hindi Banduması

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Çekme Helvası

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Simidi

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Pastırması

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Siyez Buğdayı

Menşe Adı

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Siyez Bulguru

Menşe Adı

Tescilli

Kastamonu

Kastamonu Tiridi / Kastamonu Simit Tiridi

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Pınarbaşı Kara Çorba

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Taşköprü Kuyu Kebabı

Mahreç İşareti

Tescilli

Kastamonu

Taşköprü Sarımsağı

Menşe Adı

Tescilli

Kastamonu

Tosya Pirinci

Menşe Adı

Tescilli

        Kaynak: https://www.ci.gov.tr/veri-tabani

 

 Kastamonu Mutfağı Hakkında Röportaj

Kastamonu mutfak kültürü ile ilgili olarak 3 kişi ile görüştüm. Bu üç kişinin ikisi Kastamonu merkezde doğmuş, büyümüş ve halen orada yaşayan 1937 doğumlu Sabire Karagözoğlu ve 1957 doğumlu Seniha Karagözoğlu iken, 1946 doğumlu Hafize Fidan Kastamonu’nun Tosya ilçesinin Kilkuyu köyünde doğmuş ve 30’lu yaşlarda İstanbul’a göçmüştür. Hem merkezden hem de köyden birinin tercih edilmesindeki amaç merkez ve köy arasında bir kıyaslama yapmaya imkân verecek olmasıdır.

Sabire ve Seniha Hanımlar gelin ve kayınvalidedir. Kendileri ile yapılan görüşmeler neticesinde elde edilen bilgiler aşağıda derlenerek sunulmuştur.

Kastamonu mutfak mimarisine bakıldığında mutfağın kuzey tarafı kiler olarak kullanılırmış ve her evde muhakkak özel kuyu kebabı için kuyu fırın bulunurmuş. Mutfak malzemeleri toprak altına yapılan odalarda muhafaza edilirmiş.

Mutfak değerli bir mekân sayıldığı için besmele çekmeden mutfağa girilmez ve besmelesiz yemek yapılmazmış. Besmele, yemeğin bereketli ve hayırlı olması için atlanmaması gereken bir mutfak ritüeli olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca mutfak temizliği hususunda oldukça hassas davranılır ve mutfak işleri sırasında kullanmak için hazırlanan özel beyaz tülbentlerle (bazı yörelerde çember denilir) saç sıkıca kapatılarak mutfağa girilirmiş.

Mutfakta sıklıkla kullanılan araç gereçler arasında, oklava, tahta kaşıklar, hamur tahtası, hamur teknesi, hamur çevirmek için kullanılan ağaçtan yapılmış uzun spatula olan Bisleğeç, havan, tokmak, yayık, kuzu tavası, ocak sacı ve sac ayağı, tabla denen ayaklı yer sofrası, sini olarak adlandırılan sofra tepsisi ve tablanın altına serilen sini bezi şeklinde sıralanabilir.

Yöresel olarak kullanılan terimler, hamur açmak için kullanılan yassı ağaç; Yaslaç, oklava ok ağaç anlamında Oklaç, uzun ağaç spatula olarak kullanılan Bisleğeç, hamur bezeleri için Pazı veya Pözü, baklava yufkası için Yayım (mesela baklavayı 40 yayımdan açarlarmış), saplı ayran kupasına Maşrapa, yoğurt mayalam için; Uyutma veya yoğurt Çalma şeklinde karşımıza çıkmaktadır. Yeni doğmuş ineğin ilk sütüne Avuz denilirken, susak Lokma, un Urga ve hindi İbi şeklinde ifade edilirmiş.

Bayramlarda, cevizli baklava, cevizli çörek, su böreği, kuru bamya yemeği, Bamduma olarak adlandırılan hindi dolması, içecek olarak üryan eriğinden, üzüm veya elmadan elde edilen kompostu ikram edilirmiş. Mevlitlerde ise, evde üretilen mevlit şekeri olarak bilinen akide şekeri, çekme helva ve irmik veya undan yapılan helva ikram edilirmiş. Ancak yapılan bu helvanın irmikten yapılması makbul sayılırmış. Ayrıca normalde pekmez bol olduğu için genellikle helva pekmezden yapılırken, şekerden nadiren ekonomik gücü olan aileler tarafından yapılırmış. Yani o dönemde helvaya kullanılan şeker bir ekonomik statü göstergesi olarak karşımıza çıkmaktadır.

Günümüzde yapılmayan veya değişikliğe uğrayan yemekler ile ilgili aktarılan bilgi şu şekildedir; Pehlise adındaki nişasta, su, şeker ve tereyağı ile yapılan tatlı; eskiden evlerde yapılan kuyu kebabının, artık restoranlarda yapılması; işkembe, kemik suyu, dil, et ve sarımsakla yapılan Et Paçası; çocuklar için kıtır kıtır yapılan saçta Buğday Kavurması; Kavut olarak adlandırılan nohutun değirmende çekilmesi ve şekerle ya da sade kavrulması ile elde edilen çıtır atıştırmalık; Dövme Suyu olarak adlandırılan ahlatın (armutun küçüğü) kurutulup, kışın sulandırılarak elde edilen içecektir.

Hafize Hanım tarafından aktarılan bilgiler ise şu şekildedir:

Daha önce yapılan ancak günümüzde yapılmayan yemekler, un, su ve tereyağından oluşan Un Çorbası; Topaşı veya Oğmaca aşı denilen unun sıcak su ile top top hale getirelerek ve yoğurt eklenerek elde edilen çorba şeklinde aktarılmıştır.

Sofra kültüründe ayrı tabaklar kullanılmazmış. Sadece ev içinde değil mevlit gibi özel günlerde verilen yemeklerde de yemekler ortaya konarak herkes aynı kaptan yemek yermiş. Gelinler asla kayınpederlerinin yanında sofraya oturmazlarmış.

Kullanılan mutfak araç gereçleri bakır kaplar, güveç, çömlek, bakır tencere, bakır tepsi, genelde kendileri tarafından üretilen ağaç kaşıklar. Ağaç kaşıklar sadece yemek yaparken değil, yemek yerken de kullanılırmış ve çamdan ya da şimşir ağacında yapılırmış. Şimşir ağacından yapılanlar makbul sayılırmış. Yemekler evin içinde bulunan ocaklık denen şömineye benzer yerlerde pişirilirmiş. Ayrıca evin dışında yer alan Ambar denen yerden yükseltilmiş odalarda, un, bulgur, buğday gibi her bir gıda için ayrı bölmeler şeklide hazırlanmış bölümlerde yiyecekler saklanırmış.

Mutfakta kullanılan tabirler; çömlek için Caba, küçük çömlek için Güdü, topraktan yapılan ayran veya çorba içmek için kullanılan Çanak denilirmiş ve bu kaplar seyyar satıcılar tarafından köylerde satılırmış ve satın alınan toprak ürünler kullanmadan ateşte pişirilirmiş. Ayrıca kalaycılar da köy köy gezerek bakır kapları kalaylarmış. Pilava Pilo, haftalık olarak yapılan ve özel ağaç kutularda saklana ekşi mayalı yuvarlak ekmeğe Somun, bazlama şeklinde yapılan çöreğe Şipleme, şiplmenin içine yağ katıldığında İç Yağlı Şipleme denilirmiş. Dövme olarak adlandırılan içecek, kuşburnu ve ahlat taşla ezilip kurutularak saklanır, kışın içecek olarak tüketilirmiş.  Kavut ise burada öğütülmüş ahlattan elde edilen yukfa ekmek ile sarılıp yenen bir yiyecekmiş. Bazen de kavut içecek olarak tüketilirmiş.

Özel günlerde yapılan yiyecekler ise; mevlit ve cenazelerde, keşkek, yaprak sarması, etli pilav, ahlat hoşafı; düğünlerde bunlara ek olarak Sarık Kebabı; bayramlarda keşkek, yaprak sarması, etli pilav, hoşaf ve Sütlü olarak adlandırdıkları sütlaç ikram edilirmiş.

Kastamonu merkez ile, köy mutfağı karşılaştırıldığında bile birçok farklılık göze çarpmaktadır. Özellikle ekonomik gücün mutfak kültüründe belirleyici bir rol oynadığından söz edilebilir. Her ne kadar kullanılan araçlar ve malzemeler benzer olsa da, ürün çeşitliliği açısından merkezin daha zengin bir kültüre sahip olması, coğrafyanın yakın bölgelerde bile oldukça belirleyici bir faktör olduğunu bize göstermektedir. Kavut örneğine baktığımızda ise, farklı ürünlerden elde edilen aynı isimde yemek olması da dikkat çekici bir husustur.

Kastamonu Mutfağından bir tarif

Sabire Karagözoğlu tarafından anlatılan Etli Ekmek Tarifi:

Un, su, tuz karıştırılarak kulak memesinden biraz daha kıvamlı (çok urgalı (unlu) olmayacak şekilde) bir hamur elde edilir.

İçi için 2 büyük soğan, biber, 2 adet rendelenmiş domates, 1 kilo kıyma, kimyon, tuz, biraz da su eklenir.

Hamur açılarak iç eklenir ve sacda pişirilir. Evdeki malzemelere göre, patatesli, mantarlı da yapılabilir.

Kaynakça

1.      Yüce, N. (2018), Destinasyon İmajında Yerel Mutfağın Önemi: Kastamonu İli Örneği, Yüksek Lisans Tezi, Kastamonu Üniversitesi SBE, Kastamonu

2.      MISIRLI İ. (Ed.), AYDOĞDU A. YAŞARSOY E. MIZRAK M. (2019), Kastamonu Yemekleri, Detay Yayıncılık, Ankara